10 Temmuz 2009 Cuma

İhtilalden bu yana ilk basın grevi

Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın 12 Eylül ihtilalinde grev eylemlerinin durdurulmasının ardından Bursa'daki ilk basın grevi 3 Temmuz 2009 Cuma günü başladı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), ATV ile Sabah gazete ve dergi gruplarının bağlı olduğu Turkuvaz işletmesine ait Bursa'daki iş yerinde grev uygulaması başlattı.

TGS temsilcileri, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca ile Türk-İş'e bağlı sendikaların şube başkanları tarafından Turkuvaz Haber Ajansı'nın Kırcaali Mahallesi Kahramanoğlu 1 Plaza'nın ikinci katındaki bürosuna grev pankartının asılmasının ardından bina önünde basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında ilk sözü alan TGS Ankara Şubesi Mali Sekreteri Cem Kor, TGS Yönetim Kurulu'nun 6 iş yerinde grev başlatılması nedeniyle hazırlanan metni okudu. Konuşmasının ardından greve destek veren BGC Başkanı Nuri Kolaylı’ya teşekkür eden Cem Kor, “BGC’yi ve başkanını, sivil toplum kuruluşu olarak yanımızda görmekten memnunluk duyuyoruz” dedi.

BGC Başkanı Nuri Kolaylı da, basın sektöründe sendikal örgütlülüğün önemine işaret ederek, Turkuvaz iş yerlerinde 13 Şubatta başlayan grev uygulamasının bir an önce çalışanların lehine sonuçlanması dileğinde bulundu.

Greve katılan 10 gazetecinin işten çıkarılmasının ''patron ayıbı'' olduğunu anlatan Kolaylı, Turkuvaz'daki örgütlenme sürecinin bir benzerinin de Bursa'da Olay Medya'da yaşandığını hatırlattı. Olay Medya çalışanlarının örgütlülük mücadelelerinin sonuç verdiğine, Olay Gazetesi'nde yetkiyi alan TGS'nin toplu iş sözleşmesi için yakın zamanda işverenle masaya oturacağına işaret eden Kolaylı, bu iş yerindeki sürecin anlaşmayla sonuçlanmasını temenni ettiklerini dile getirdi.

Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Mehmet Kanca da, TGS'nin yaklaşık 4,5 ay önce İstanbul'da başlattığı grevin ilk tabelasını asanlardan biri olduğunu, Bursa'da da grev pankartını asan teşkilatla yine beraber olmanın gururunu yaşadığını belirtti.

Turkuvaz işvereninin çalışanlarına karşı sergilediği tutumu ''insanlık dışı'' olarak nitelendiren Kanca, işverenin, örgütlenme hakkının yasalarla belirlenmiş olmasına rağmen bu hakkı kullanan sendika üyelerini istifaya zorlayarak, toplu iş sözleşmesi sürecindeki müzakerelerde 22 madde görüşüldükten sonra masadan çekildiğini, arkasına bir gücü alarak bu toplu iş sözleşmesinin akıbetini sonuçsuz bıraktığını savundu.

Kanca, TGS yönetiminin bu nedenle yasanın kendilerine verdiği yetkileri kullanarak, Turkuvaz'a ait İstanbul, Ankara'da toplam 3 iş yerinde Şubat ayında greve çıktığını, bugün de 6 ilde bulunan iş yerlerinde grev uygulamasının başlatıldığını belirterek, şunları söyledi:

''Bu grev, ne ilk grevdir ne de son grev olacaktır. Kamudaki yaşanan olumsuzluklar önümüzdeki günlerde diğer toplu iş sözleşmelerine de sirayet edeceği için TGS'nin grevinin, bizim için sendikal açıdan diğer grevlerle hiçbir farklılığı yoktur. bu grev, TGS'nin grevi değil Bursa'daki Türk-İş'e bağlı sendikaların grevidir, bu grev Türk-İş'in grevidir. Bu grev, sonucu çalışanların lehine oluncaya kadar Türk-İş'e bağlı sendikalarımızdan yerelde ve genelde destek görecektir.

TGS'nin en son grevinin 12 Eylül 1980 sürecinde durdurulduğunu, 29 yıl aradan sonra yapılan ilk grev olan ''Turkuvaz grevi''nin Bursa'da da basın sektöründe uygulanan ilk grev olduğunu kaydeden Kanca, şöyle devam etti:

''Bursa ilk toplu iş sözleşmesi de inanıyorum, güveniyorum, her ne kadar TMSF yönetiminde de de olsa Olay gazetesindeki cengâverlerin başlattığı sendikal örgütlenme hareketinin sonucu olarak neticelenecektir. Bu sürecin tüm basın çalışanlarına hayırlı olmasını diliyorum. TGS ve BGC saflarında henüz yer almayan basın mensuplarının da üyeliklerini mutlaka yapmaları gerektiğini söylüyorum.''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.